Dolar : Alış : 32.4742 / Satış : 32.5327
Euro : Alış : 34.7084 / Satış : 34.7710
HAVA DURUMU
hava durumu

bursa

- Hoşgeldiniz - Sitemizde 19 Kategoride 3257 İçerik Bulunuyor.

SON DAKİKA

AVRUPA’NIN GELECEĞİNİN GÜNÜMÜZE YANSIMALARI

26 Temmuz 2019 - kez okunmuş
Ana Sayfa » Spor»AVRUPA’NIN GELECEĞİNİN GÜNÜMÜZE YANSIMALARI
AVRUPA’NIN GELECEĞİNİN GÜNÜMÜZE YANSIMALARI

                Sevgili arkadaşlar çok uzun bir aradan sonra yeni bir köşe yazımı sizlerin beğenisine sunarken, hepinize öncelikle selamlar sunuyorum. Bu yazımda 62.si düzenlenen Avrupa Yıldızlar&Gençler Şampiyonası hakkındaki değerlendirmelerimi sizlere sunacağım.

                Stag firması sponsorluğunda gerçekleşen turnuva, Çekya’nın Ostrava kentinde 6 – 17 Temmuz 2019 tarihlerinde yapıldı. Takımlar, ferdiler ve çiftler kategorilerindeki bu turnuvada maçların 11 gün sürmesini göz önünde bulundurursak, ne kadar yorucu bir serüven olduğunu sizlere daha iyi anlatabilirim diye düşünüyorum.

                Turnuvanın Ostrava gibi merkezi bir yerde olmaması dikkat çekici olsa da, Çekya Federasyon Başkanı Zbynek Spacek liderliğinde, ETTU Başkan Yardımcısı ve Çekya Başkanvekili Nikolas Endal’ın turnuva direktörlüğünde yönetilen organizasyon, çok iyi bir şekilde yürütüldü. Avrupa Yetenekleri kampları, Yıldız&Genç Açık turnuvaları, Dünya Turu seviyesinde Büyükler turnuvaları gibi faaliyetler yürüten bu ekibin, 2005’ten bu yana Çekya’nın 4 kez Avrupa Yıldızlar&Gençler Şampiyonası’na ev sahipliği yaptığını da belirtmek isterim. Bu ekibin yanında, ITTF’in müsabaka müdürü olarak atadığı Yunan Dimosthenis Messinis te turnuva boyunca aktif görevdeydi. Turnuva boyunca Federasyon Başkanı bizzat salonun her yerindeydi ve tüm misafir ekiplerle içtenlikle ilgilendi.

Çekya Masa Tenisi Fed. Bşk. Zbynek Spacek ile…

                Turnuvada salon planı – konaklama tesisleri – yemekler – ulaşım – zemin gibi ana başlıklara dair şunları söyleyebilirim: turnuvada birbirine bağlantılı 2 salon yer alıyordu. Ana salon, buz hokeyi için kullanılan oldukça geniş bir salondu. ITTF onaylı kırmızı Gerfloor zeminde, 4 ü gösteri kortu olmak üzere –ki bu masalardan sadece 2’sinde canlı yayın verilmesi büyük bir dezavantajdı- 16 maç masası mevcuttu ve salonda soyunma odaları, ETTU çalışma odası, ETTU Gençlik Komitesi çalışma odası, masaj odası, basın tribünü gibi imkanlar mevcuttu. Sadece çağrı alanı çok dar bir koridordaydı. 2. salon ise çağrı alanı koridorundan ana salona bağlanan, biraz daha basık ve nemli olsa da geniş bir alandaydı. Yaklaşık 20-25 antrenman masasının arasına çekilen bir paravan ile hem 8 masalık bir 2. maç salonu hem de antrenman salonu aynı yerde oluşturuldu. Işıklandırma, zemin ve masa olarak aynı kalitenin yakalandığı alanda da tribünün az olması bir dezavantajdı.

                Konaklama tesislerinden öğrenci koleji ise salona 15 dk yürüme mesafesinde olmasına karşın, karşılıklı olarak yarım saatte bir servis sağlandı, ayrıca Çekya Federasyonu’nun kendine ait ve milli sporcularının resmiyle giydirilmiş 3 adet aracı da hotelde kalan kafileler için hazır tutuldu. Yemekler öğrenci kolejinde verildi, günde 3 öğün ve esnek saatlerde yemek verilse de maç programından dolayı bazı küçük sorunlar oldu.

                Müsabakalara geçecek olursak, Takımlar kategorisinde başlayan müsabakalarda sporumuz adına, her ne kadar ETTU’yla anlaşması olan XIOM firmasının topları hiç beğenilmese de, rekabetin çok üst seviyede olduğu güzel maçlara şahit olduk. Kuraların belli olduğu günden bu yana ciddi hazırlıklar yapan ülkelerin maçlarında şu bir kez daha görüldü ki Avrupa’da güçsüz olarak bile nitelendirilen ülkelerde dahi masa tenisi seviyesi kalitesi gerçekten üst düzeyde. Ayrıca, ekol ülkelerin doktor, fizyoterapist, spor psikoloğu hatta basın görevlileri (Örn: Max Ansbro) ile yer aldığını gördük. Bunun dışında, Büyükler turnuvalarında hiç yer almasalar bile bu turnuvada katılım gösteren Ermenistan, Gürcistan, hatta San Marino bile geleceğe yatırım yapmayı tercih edip, bu turnuvanın önemini gözler önüne serdiler. Forma sponsorluğu bağlamında ise son yıllarda “I-set” firmasının büyük bir atılım yaptığını, bizim de formamıza sponsor olduklarını görmekle beraber, bazı ülkelerin daha fazla sponsorlarının olduğu, hatta hakemlere sponsor logolarının boyutlarına dair bilgi notlarının panolarda asıldığına da şahit oldum.

                Türk milli takımları olarak, 4 günlük bir hazırlık kampının ardından katıldığımız bu turnuvada maçları tek tek değerlendirmek ayrı bir köşe yazısı gerektiriyor, ancak takım müsabakalarında Yıldız Erkek takımımız ortaya koyduğu oyunla(sonuç demiyorum) turnuvada en büyük sürprizi ortaya koydu diyebilirim. Yıldız ve Genç milli takımlarımızdaki sporcularımız gerçekten iyi performanslar sergilediler. Ancak eksiğimiz olan bazı konular var ve bu seviyelerde küçük detaylar başarı ibresini size döndürüyor. Gözlemlediğim kadarıyla, fiziksel güç ve mental yönlerde ciddi sıkıntı yaşıyoruz. Özellikle Yıldızlar kategorisinde rakiplerimiz hem fiziki üstünlük, hem de güç üstünlükleriyle maçlarda sporcularımızı çok zorladılar. Bu fiziki üstünlüğün sebeplerinden birinin beslenme olabileceğini düşünmekle beraber, milli takım çatısı altında hem bu konuya hem de güç ve kondisyon antrenmanlarına dikkatle eğilmek gerektiğine inanıyorum. Gençler kategorisinde ise dikkatimi daha çok çeken yön, mental kısım oldu. Rakiplerimizin sporcuları yenilseler dahi hiçbir sayıda konsantrelerini kaybetmemekle beraber, maç bitimine kadar asla tepki vermeyip, her sayıdan sonra kendilerini olumlu motive etmeye çalışıyorlar. Ayrıca bir maça ilk sette iyi başlayamasalar bile devamında toparlayabiliyorlar. Rakiplerine dair taktiksel olarak hazır oldukları da dikkatimi çeken başka bir yön oldu.

                Takım müsabakaları sonunda Rusya’nın 4 kategoride 4 final yapması taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanırken, Truls Moregardh, Maria Tailakova, Elena Zaharia, Pavade Prithika, Jamilia Laurenti gibi isimler fazlasıyla dikkatimi çekti. Özellikle Jamilia anti spin lastikle neler başarılabileceğini etkileyici bir şekilde herkese gösterdi. Geçtiğimiz yıllara oranla takım müsabakalarında daha başarılı bir Türkiye olsa da, daha ciddi bir hazırlık dönemiyle belki de madalya alabilirdik diye düşünmekteyim.

                12 Temmuz 2019 tarihinde ise Avrupa Masa Tenisi Federasyonu’nun Gençlik Komitesi toplantısı yapıldı. Üye olarak katıldığım ilk toplantıda yoğun katılım göze çarparken, toplantı mevcut turnuva değerlendirmeleri, 2019 U-21 Şampiyonası değerlendirmeleri, 2020’de yapılması düşünülen değişiklikler, planlanan gelişim programları, gelecek şampiyonalar gibi başlıkları içermekteydi. Ayrıca Dünya Sıralaması prosedürlerinin yarattığı sıkıntının ETTU’nun yönetimi tarafından bizzat görüşüleceği sözünü de aldık.

ETTU Gençlik Komitesi toplantısı

                14 Temmuz 2019 tarihinde akşam 9’da ise Çekya Federasyonu tarafından özel organize edilen bir Gala Yemeği programına katıldım. Avrupa Masa Tenisi Federasyonu’nun yönetimi, sponsor firmalar, Çekya Fed. yönetimi, Ostrava Bel. Bşk & eşi ve birkaç özel davetlinin katıldığı yemekte, hem şehrin en önemli duraklarından Bolt Kulesi’ne bir ziyaret gerçekleştirildi hem de masa tenisinin üst düzey isimlerinin aktif bir iletişim kurması sağlandı. Ayrıca, sponsor firmanın da tanıtımı için mini masada masa tenisi oynandı. Bu görüşmelerde, Türkiye’den yakın gelecekte bir organizasyon ev sahipliği beklendiğinin altı çizilmekle beraber, özellikle Cumhuriyetimizin 100. yılının benzersiz bir fırsat olduğu ve Türkiye gibi büyük bir ülkenin bu adımının memnuniyet yaratacağı ifade edildi.


Soldan sağa: ETTU Genç. Kom. üyesi Çek Petr Nedoma, İngiltere Fed. Bşk. Sandra Deaton, ETTU Gen. Sek. Richard Scruton ile

                Ferdiler ve çiftler müsabakaları ise oldukça yoğun bir programla başladı, turnuvanın takımlar maçlarının ardından ilk günlerdeki heyecanı atan sporcularımız, daha iyi oyunlar ortaya koysa da aynı durum rakipler için de geçerliydi. Yine de, turnuvanın ilk 2 günü bu müsabakalarda birçok galibiyet elde ettik. 14 Temmuz 2019 ise turnuvanın maçlarının en yoğun olduğu gündü. Bu tarihte karışık çiftlerde Özge – Bilal ikilisi çok güzel maçlarla ilk 8 görse de, özellikle maçın 3. setindeki mental düşüşün ardından çeyrek final maçını maalesef 3-1 kaybetti ve madalyaya bir maç kala veda etti. Çiftimizi yenen Polonyalı Samuel Kulczycki & Katarzyna Wegrzyn ikilisi ise Şampiyon olarak turnuvada altın madalyaya uzandı.
                Aynı gün içerisinde ayakta kalan tek ekibimiz ise Ece & Özge çifti oldu. ilk 32’de Danimarkalı çifti 3-0 geçen ve geçen yıllarda rüştünü ispat etmiş süper ikilimiz, 15 Temmuz’da ise birbirinden zorlu maçlara çıktı. ilk 16 maçında İtalyan Laurenti&Monfardini çiftini 3-0’la geçen sporcularımız, Laurenti’nin Ferdilerde finale çıkmasını göz önünde bulundurursak mükemmel bir iş çıkardı. Çift müsabakalarında ilk seti aldıktan sonra, gerisini çok iyi getiren ancak ilk seti kaybettikten sonra çok zorlanan sporcularımız, 2018 yılının Avrupa 2.si Plaian&Mitrofan ikilisini, ilk seti kaybetse de 3-2 aldılar, özellikle kazandıkları 3 seti de 11-4 alan sporcularımız, böylece oyun kalitelerini de ispatlayıp, madalyayı garantilediler.  Yarı finalde ise Rusya’nın Kolish & Abraamian ikilisini eze eze 3-0’la geçen sporcularımız, finale yürüdü. Rusya’dan Tailakova&Kazantseva ikillisiyle karşılaşan milli sporcularımız ilk sette 7-5 öne geçse de set 11-7 bitti. İkinci sette ise 10-7 öne geçip bir türlü set sayısını alamadıktan sonra, üçüncü seti de 11-7 kaybetti ve Avrupa ikincisi oldu. Bu maçta, rakibin ilk sette 6-0, ikinci sette 5-0’lık serilerine cevap verememek, yazıda bahsettiğim mental eksikliğin bariz bir göstergesi olmakla beraber, sporcularımızın sürantrene olma ihtimalini de düşünmemiz gerekiyor.

                 Peki, daha iyi olabilmek için neler yapmalıyız? Bu klasik, ama yıllardır konuşulan sorunun bu turnuva doğrultusundaki cevapları ise maç tecrübesi & planlı çalışma & fiziksel ve mental gelişim & destek ekip diyebilirim. Özellikle ülkemizin konumunun da desteği ile oluşturulabilecek bir Milli Takım merkezi, millilerimizi birkaç gömlek üste atabilir. Ayrıca, Avrupa’nın da bizden beklediği gibi, güzel bir organizasyona ev sahipliği yaparak, maç tecrübesi konusundaki açıklarımızı da kapatabiliriz.

                Şahsen en önemli eksiğimiz olduğunu düşündüğüm ve yabancı uzmanlardan da benzer dönüşler aldığım(ITTF Eğitim Prog. Dir. dahil) maç tecrübesi açısından şöyle 4 örnek vermem yeterli olacaktır(2019 Avr. Şamp. hariçtir) ;

* Ülkemizin 1. sıradaki Genç Erkek sporcusu(2019 D.S. Temmuz itibariyle) Bilal Selim Tok son 12 ayda sadece 3 Gençler turnuvasına katılmış. Ferdilerde ilk 128’de sporcumuzu 4-2 yenen İsviçre’li Pedro ise aynı zaman diliminde 9 turnuvada yer almış.
* Ülkemizin 1. sıradaki Genç Bayan sporcusu(2019 D.S. Temmuz itibariyle) Ece Haraç son 12 ayda sadece 5 turnuvasına katılmış. Ferdilerde ilk 32 turunda sporcumuzu 4-2 yenen Çek Zdenka ise aynı zaman diliminde 7 Gençler turnuvasına(ki biri Gençlik Olimpiyatları!) katılmış. Ayrıca ITTF sistemlerine kayıtlı bilgilere göre Zdena şu ana kadar 604 maç oynamış ve Ece şu ana kadar 146 maç oynamış.

* Ülkemizin 1. sıradaki Yıldız Erkek sporcusu(2019 D.S. Temmuz itibariyle) Batuhan Gürses son 12 ayda sadece 1 Yıldızlar turnuvasına katılmış. Ferdilerde ilk 128’de sporcumuzu 4-1 yenen Polonyalı Mateusz Zalewski ise aynı zaman diliminde 4 turnuvaya katılmış. Ayrıca ITTF sistemlerine kayıtlı bilgilere göre 13 yaşındaki Mateusz şu ana kadar 56 maç oynamış ve Batuhan şu ana kadar 10 maç oynamış.

* Ülkemizin 1. sıradaki Yıldız Bayan sporcusu(2019 D.S. Temmuz itibariyle) Zeynep Karaca son 12 ayda sadece 2 Yıldızlar turnuvasına katılmış. Ferdilerde ilk 128’de sporcumuzu 4-2 yenen İspanyol Ainhoa Cristobal ise aynı zaman diliminde 5 turnuvaya katılmış. Ayrıca ITTF sistemlerine kayıtlı bilgilere göre Cristobal şu ana kadar 184 maç oynamış ve Zeynep şu ana kadar 26 maç oynamış.

                Hem bu istatistikleri, hem de Türk masa tenisi tarihinin bugüne kadar yaklaşık son 20 yılında alınan altyapı madalyalarını göz önüne alırsak, şu ana kadar Peng Fei’nin Yıldız Erkekler Avrupa Şampiyonluğu’nun ardından gelen en önemli madalyayı kazandık. Özge & Ece ikilisinin mükemmel uyumu ve akıcı oyunu, sporumuzun tarihine altın harflerle yazılacak kadar büyük bir başarı, 48 ülkeden 500 sporcuya yakın katılım olduğu bir turnuvada Avrupa’nın madalya podyumuna çıkabilmenin ardında yatan emekleri, özverileri, salonlarda geçen ayları, yılları lütfen gözümüzün önüne getirelim. Sporcularımızın ne denli büyük bir iş başardığı görelim, duyalım, duyuralım. Böylesi büyük zaferler çok zor yakalanıyor. Söz konusu sporcularımız, Türk milli takımı için de geleceğin teminatı durumunda, kendilerindeki büyük potansiyeli şimdiden birçok kez kanıtladılar. Bir yıl daha Gençler kategorisinde oynayacak olan sporcularımız için her türlü desteği vermeli, yatırımı yapmalıyız.

 

                Üstlerde belirttiğim bilgiler ışığında, finalin hem tarihi hem de mükemmel bir başarı olduğunu, Avrupa zirvesinin elimizden kaçtığını, ayrıca çeyrek final ve diğer kategorilerdeki ana tablo sonuçlarının da başarılı olduğunu ifade edebiliriz. Yine de özellikle plastik toplardan sonra değişen masa tenisinin gerekliliklerini sporcularımızın oyununa daha çok yansıtması gerekiyor. Skor üstünlüğünü ele aldıktan sonra, o skoru koruma amacıyla top tutmaya çalışmak hep olumsuz sonuç veriyor. Ayrıca, özellikle servis karşılama sorunu yüzünden birçok sayı verdik, bazı maçlarda bu sayılar 10’u bile geçti. Tek başına neredeyse bir set!


 Turnuvadaki Türk hakemlerimiz Özhan İlan, Sait Yücel, Çağlar Turan

                Ayrıca bir parantez de Türk hakemliği için açmak istiyorum. Turnuvada ülkemizi temsil eden ve çok ciddi fedakârlıklarla turnuvaya katılan Sait Yücel, Özhan İlan ve Çağlar Turan üçlüsünü yürekten tebrik ediyorum. Özhan İlan ve Çağlar Turan hocam ile ilk kez burada yüz yüze tanıştım, kendilerini tanımaktan ve sahada görmekten gurur duydum. Sait hocamızın birçok önemli çeyrek final, yarı final vb. maçlarda ilk tercih edilen isimlerden olduğunu görmek gurur vericiydi. Organizasyonda elektronik sayı tabelalarıyla ilgili sık sık sorun yaşansa da, hakemlerimizin aslında önceden bilgilendirilmesi gereken bu sistemi başarıyla kullanmaları da takdire şayandı. Dikkatimi çeken başka bir şey de, turnuvada bayan hakem katılımının yoğun olması ve bedensel engelli hakemlerin de katılımının olmasıydı. Ayrıca, ülkemizin Uluslararası Başhakeminin olmaması ve sadece 1 Blue badge sahibi hakemimizin olması çok dikkat edilmesi gereken bir başlık.

                17 Temmuz tarihinde milli kafilemizle İstanbul’a geldiğimizde, gözler hem basın, hem de sporumuzun önemli isimlerini arasa da, bizleri yalnız bırakmayan, bayrağımızı gururlandıran sporcularımızı çiçeklerle karşılayan, onları hak ettiği gibi onure eden 2013 doğumlu minik sporcular Çorlu Belediye S.K. sporcuları Ada Sahra Ural, Mehmet Altınkaynak ve önceki yıllarda Milli Takım görevi almış, ülkemize Avrupa 3.lüğü getirmiş antrenörleri Soner Polat’a çok teşekkür ediyorum. Sporcularımızın ve Merve hocamızın gözlerindeki mutluluğu görmek gurur vericiydi. 

                Son olarak şunları söylemek isterim ki, hem sporcu hem antrenör ekibi olarak Avrupa’ya diş geçirebilecek, onları yenebilecek, Avrupa’da zirveyi görebilecek bir takımız. Özellikle Genç Kızlar’da 2 as sporcumuz Özge Yılmaz ve Ece Haraç başta olmak üzere, 2020 için şimdiden odaklanıp, gerekli yatırım ve çalışmaların yapılması, bize unutulmaz bir başarının kapılarını açacaktır. Buna yürekten inanıyor, bu kadar uzun bir yazıyı okuduğunuz için teşekkür ediyorum.
                SAMET POLAT (Masa Tenisi Dünyası Yazarı)
TMTF Dış İlişkiler Kurul Başkanı ve ETTU Gençlik Komitesi üyesi

Facebook Hesabınızla Yorum Yapabilirsiniz

YORUMLAR

İlgili Terimler :
TemaFabrika