Dolar : Alış : 32.2596 / Satış : 32.3177
Euro : Alış : 34.8189 / Satış : 34.8816
HAVA DURUMU
hava durumu

bursa

- Hoşgeldiniz - Sitemizde 19 Kategoride 3248 İçerik Bulunuyor.

SON DAKİKA

Depremlerde ve fırtınalarda dış cephe kaplamaların tehlikesi

08 Aralık 2022 - kez okunmuş
Ana Sayfa » ÇEVRE»Depremlerde ve fırtınalarda dış cephe kaplamaların tehlikesi
Depremlerde ve fırtınalarda dış cephe kaplamaların tehlikesi

Yağmur ve kar suyu, don, güneş ışınları, rüzgâr gibi atmosferik etkilerden korumak, ısı yalıtımı ve estetik görünüm sağlamak için bina dış cephe kaplamalarında dış sıva ve boyalar, ahşap, doğal taş, cam ve seramik, yalı baskı (siding) ve giydirme cephe malzemeleri kullanılmaktadır.

Deprem ve fırtına anında, doğal taşlar ile cam ve seramik kaplamalarda patlama, parçalanma düşmeler yaşanmakta, parçaların etrafa fırlamaları söz konusu olup, bunlar birer tehlike kaynağı olmaktadırlar. Özellikle dış cephe doğal taş kaplamalarında kullanılan kireçtaşı, mermer (jeolojik anlamda mermer yani metamorfize geçirmiş rekristalize kireçtaşı), traverten deprem ve fırtınalar sırasında ya da zamanla cephelerden düşerek can güvenliğini tehdit eder duruma gelmişlerdir.

Düzce depreminde hasar gören Düzce Adliye binası.

Düzce’nin Gölyaka ilçesinde 23 Kasım 2022 tarihinde 5.9 büyüklüğünde meydana gelen depremde Düzce Adliye binası dış cephe kaplamalarının hasar görmesi, yine 15 Ağustos 2022 tarihinde Ankara’da yaklaşık 1 saat süren fırtına ve sağanak yağış nedeniyle AFAD binasının çatı katına yakın olan bölümündeki duvar kaplamasının uçması, binalardaki dış cephe kaplamları ne kadar güvenli sorusunu akla getirmektedir.

Dış cephe kaplamalarının hep avantajlarından bahsedilmiş, ancak araştırmalarımda, dış cephe kaplamaları deprem ve fırtınalara karşı en güvenli şekilde tasarlanmış ve monte edilmişlerdir diye bir ifadeye rastlamadım.

Yapıda doğal taş plak kaplamalar, volkanik, sedimanter ve metamorfik taşlarıdır. Doğal taş kaplama malzemelerinde dikkat edilmesi gereken hususlar vardır.

“Kaplama malzemesi olarak seçilecek taş türünün tespitinde taşın dokusuna, damarlarına, aşınma mukavemetine, işlenebilme özelliğine ve estetik görünümüne dikkat edilmelidir. Genellikle kaplamalar 2-6 cm kalınlıklarda, alçı, çimento harcı, metal kenetlerle yapıdaki yerine uygulanmaktadır. Ancak farklı taş çeşitlerinin bir arada kullanılması sırasında özellikleri birbirine yakın taşlar seçilmelidir. Aşınma etkisine maruz kısımlarda sert taşlar kullanılmalı veya metal elemanlarla takviye yoluna gidilmelidir”.

Dış cephe kaplama malzemesi olarak kullanılan doğal taşın cepheye uygulanma yöntemleri harçlı montaj ve ankrajlı (mekanik) montaj olmak üzere iki farklı şekilde uygulanmaktadır.

Harçlı yöntem mermer dış cephe kaplama malzemesinin, doğal taş yapıştırıcısı ya da özel olarak hazırlanmış olan çimento esaslı harç ile cephe yüzeyine yapıştırıldığı bir yöntemdir. Bu yöntemin güvenli olmadığı anlaşılmaktadır. Nitekim Konya’da 1981 yılında tamamlanıp hizmete açılan kamu binasının cephelerinde kullanılan plak halindeki doğal taş kaplamalar çimento harcı ile yapıştırılmasından dolayı, kısa bir süre sonra yapının cephelerinden düşen doğal taş kaplamalar bina altından geçenleri tehdit eder duruma gelmiştir.

Ankrajlı (mekanik) yöntem “Mekanik montaj” adı da verilen bu yöntem taş kaplama malzemelerinin bina cephesine çelik elemanlarla monte edildiği bir yöntemdir. Duvara taşıyıcı ve tutucu kenetler ile monte edilen malzemeler, arkalarına hiç harç konmadan kendi kendilerine duracak şekilde asılırlar.

“Doğal taş plak kaplama malzemeleri çinko ile galvanize edilmiş demir, paslanmaz çelik, bakır veya bronz kenetlerle duvarlara tespit edilirler. Plaklar ile duvar arasında 2-5 cm boşluk kalır. Plak kaplamalar duvara tespit edilmeden duvar yüzünün temizliği ve bakımı yapılıp düzgünlüğü kontrol edilmelidir. Duvara taşıyıcı ve tutucu kenetler ile monte edilen malzemeler, arkalarına hiç harç konmadan kendi kendilerine duracak şekilde asılırlar. Kenedin duvara girdiği kısım duvarın özelliğine göre 5-15 cm derinlikte olmalıdır. Doğal taş plak kaplamalar dört noktasından asılabilmesini sağlamalıdır”.

“Yapıda kaplama amacıyla kullanılan malzemelerde atmosfer etkilerine ve dona dayanıklılık (dış cephe kaplamalarında), eğilme mukavemeti ve estetik değerler aranır. Kaplama malzemesi olarak mermer ve travertenlerin yağ, pas, asit ve ateş etkisinden zarar gören bir malzeme olduğu unutulmamalıdır. Bunun yanında, kaplama malzemesi olarak kullanılan malzemelerin fiziksel ve mekanik özellikleri önceden tespit edilmelidir”.

“Binalarda ortalama bir ısı izolasyonu metrekareye yaklaşık 20-25 kilogram ek yük getirdiği, artan bina ağırlığının özellikle eski binaların statik açıdan deprem riski yönüyle yeniden değerlendirilmesi gerektiği, donatısı korozyona uğramış, çimento dozajı az veya beton dayanımı standardın altındaki yapılarda, bir de bu yapılar mühendislik hizmeti almadan inşa edilmişlerse dış cephe izolasyonunun son derece ciddi şekilde yapılması ve mühendislik ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği belirtilmektedir” . Bu durum deprem sırasında binanın davranışıyla yakından ilgilidir.

“Dış cephe kaplamalarında metrekareye yaklaşık 10-12 dübel atılmaktadır. Dübel için açılacak deliğin taşıyıcının çekirdek bölgesine kadar girmemesi, usulünce doldurulması, delik açılırken donatılara zarar verilmemesi ve dübellerin yerleşim düzeni, yapımızın deprem karşısındaki davranışı bakımından önem arz ettiği uzmanlarca belirtilmektedir”.

Bazı incelemelerde duvar yüzeyinde uygulanan doğal taş kaplama (mermer, traverten ve granit gibi) yapılarda cepheye çimentolu harç ile yapıştırıldığı için yüzeylerden düştüğü, taşıyıcı ve tutucu kenetlerle tutturulması yerine paslanabilen nitelikli vidalar ile üzerinden delinerek duvara vidalandığı ve her an düşme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı görülmüş; mermer yüzeyinde görülen vidaların başları ise korozyona karşı dayanamamış ve paslanarak doğal taş plak kaplamaların üzerinde lekelere neden olduğu, bu görsel yönden rahatsız edici ve aynı zamanda uygulanan detay da yanlış olduğu bilinmektedir.

Türkiye, Himalaya-Alp deprem kuşağı üzerinde ve aynı zamanda Afrika ile Anadolu levhaları çarpışması dolayısıyla en riskli deprem bölgesidir [5,6,7]. Bu risk dikkate alınarak yapıların dış cephe kaplamaları deprem anında tehlike yaratacak şekilde doğal taş, cam ve seramik kaplama yapılmamalıdır.

Yapıya sonradan ilave edilen bu tür kaplamalar her zaman tehlikelidir. İklimsel etkilere karşı korumak ve görsellik bakımından binaları dış cephelerini doğal taşla giydirenler,  başka bir yöntem bulmak zorundadırlar.  

Binalarda enerji tasarrufu sağladığı, şeffaflığın yol açtığı ısı ve mor ötesi ışık artışını engelleyen güneş kontrol camları hammaddesi silis kumu değil mi? Bu silis kumu Türkiye’nin birkaç yerinde olmak üzere genellikle Aydın Çine Madran Dağı’ndan çıkarılmaktadır.

Açılan maden ocakları ormanları, su kaynaklarını, tarım alanlarını ve ekosistemi yok etmektedir. Şehirleri cam kaplamalı bina ormanı haline getirmek ne kadar akılcı, ne kadar yeşil/ekocu ve mimariye uygundur; sorusunu sormamız gerekiyor.

KAYNAK : https://www.temizmekan.com/depremlerde-ve-firtinalarda-dis-cephe-kaplamalarinin-tehlikesi/?fbclid=IwAR22tyCvSUX2z6efSaK9Hf5IlDW1IO3lQKvUbIlrI9KRz3Q3xhZ7agRxpSUDr. Eşref Atabey Jeoloji Yüksek Mühendisi.

HABER : BÜLENT ÖZGEN

Facebook Hesabınızla Yorum Yapabilirsiniz

YORUMLAR

İlgili Terimler :
TemaFabrika