İÇK BİLDİRİ YAYIMLADI: EKONOMİK SALDIRI İNSANLIK VE DOĞAYA KARŞI SUÇTUR!

İstanbul Çevre Konseyi (İÇK) olarak üyemiz olan 76 bileşen sivil toplum kuruluşu ile birlikte Anayasamızın bizlere verdiği göreve dayanarak Türkiyemizi ve üzerinde bulunduğu çevresini korumak için çalışmaktayız. Son günlerde ülkemizde ekonomik çalkantılar yaşanmaktadır. Bu durum Türk Milleti’nin ferdleri olan İstanbul Çevre Konseyi yönetimini ve üye sivil toplum kuruluşlarını ve duyarlı üyelerimizi de derinden üzmekte ve endileşendirmektedir.

Atalarımızın deyimiyle ‘Gözümüzden sakındığımız’ memleketimize gelecek her türlü olumsuzluk karşısında İÇK durmaya kararlıdır. Bu sebeple ABD ve O’nun kendi ülkesinde de tartışılan Başkanı’nın Türkiye’ye yönelik düşmanca tavrını kınıyoruz.

Diğer yandan fakirlik en önde gelen çevre sorunlarından biridir. Çevre sorunlarının çözümü temiz üretime dayalı bir ekonomi sayesinde gerçekleşecektir. Türkiye’de uzun yıllardır tercih edilen ve büyümeye odaklanmış bir ekonomi anlayışı geldiğimiz noktada hem çevreye dönüşü mümkün olmayan hasarlar vermekte hem de sürdürülebilir olmadığı görülmektedir. Ekonomimiz geçen süreçte enerji tüketimi düşük, katma değeri yüksek üretim alanlarına yönlendirilmemektedir.

Çimento, demirçelik ve yapı malzemeleri gibi sektörler dövizle ürettiğimiz elektiriğin yaklaşık yarısını tüketiyor olması bunun en açık göstergesidir. Türkiye, dış piyasalardan bulduğu yabancı para cinsi faizli borcu, inşaat başka olmak üzere yine yabancı para cinsinden getirisi fazla olmayan sektörlere sarf etmiştir. Geleceğimiz için endişelendiğimiz şu günlerde ekonomik tercihler maalesef ülkemizi dış müdahaleye daha açık hale getirmiştir. Oysa çevreye duyarlı, düşük enerjili üretim hali hazırda devleti yönetenlerce ekonomik gelişmenin önünde engel gibi görünmektedir.

Kısa vadade temiz ekonomi tercihi bir miktar fedakarlık gerektirse de orta ve uzun vadede ülkemizin önünü açacak yegane tercihtir. İÇK, bu vesiyle yatırımlarda tercihin bu yönde değiştirilmesini yüksek sesle karar vericilere haykırmaktadır!
İÇK, dış müdahalecilere karşı olmakla birlikte Türkiye’yi yönetenler ve halkımızın bir özeleştiri yapması gerektiğini hatırlatmaktadır.

ABD’nin dünyanın her tarafında hakim olma güdüsüyle çıkarlarına hizmet etmeyen ülkeleri hedefine koymasını, halklarını da cezalandıracak şekilde yaptırımlar uygulmasını şiddetle kınıyoruz. Bu durum insan ve doğa haklarına karşı büyük bir tecavüzdür. Kendi çıkarları için fiilen, ekonomik, sosyal ve diğer yöntemlerle yapılan saldırılar insanlık ayıbıdır.

Mevcut ABD yönetiminin, Türkiye üzerindeki ekonomik baskısını ve manipülasyonlarını kendi ülkesindeki insan ve doğa haklarından yana tüm kurum, kuruluş ve vatandaşlarına şikayet ediyoruz.

ABD’deki çevrecilere kendi ülkelerinin yönetimlerini bu konuda eleştirmeye ve protesto etmeye çağırıyoruz. Oyunlarla Türk Lirasının değersizleştirmesiyle işsiz kalacak her insanın, çevreye atılacak her atığın vebali ABD Yönetiminin üzerindedir.

Aynı duyarlılığı paylaşan ABD’deki sivil toplum kuruluşu ve insanları bu amaca yönelik işbirliğine çağırıyoruz.
Daha iyi, temiz ve yaşanılabilir bir dünya EL BİRLİĞİ ile mümkün…

BÜLENT ÖZGEN-HABER MERKEZİ