TÜV TÜRK Eziyeti

Bugünkü yazımda TÜVTÜRK muayene istasyonlarındaki yetkin kişilerin olmamasına değineceğim. Yakın zamanda başıma gelen bir olayı anlatarak başlamak istiyorum. Bundan birkaç ay önce arabamı değiştirdim, D segmenti bir arabaya binerken B segmenti Renault clio’ya geçtim. Aracın muayene zamanı geldi. Muayene istasyonundan randevumu aldım ve muayeneye istasyonuna gittim.

Muayene istasyonunun girişinde yangın söndürücü reflektör ve emniyet kemerlerini takmamı söylediler. Ben de dedikleri gibi yangın söndürücüyü reflektörü sağ ön koltuğa koydum emniyet kemerlerini de taktım. Ve arabayı teslim ettim muayene istasyonundan çıkmasını beklemeye başladım. Çıkış kapısından arabamı teslim ettiler fakat arabanın muayeneden ağır kusurla kaldığını söylediler. Ağır kusurun ne olduğunu sorduğumda arka orta emniyet kemerinin  tokasının takılmadığını yerinde tokanın olmadığını koltuk altında kalmış olabileceğini söylediler. Ama 3 tane emniyet kemerinin tokalarının da takılıp emniyet kemerini sorun olmadığını söyledim. Hayır efendim öyle değilmiş bu arabalarda 4 tane toka varmış orta emniyet kemeri arkadaki orta emniyet kemeri iki tokayla takılıyormuş o tokanın biri de koltuğun altında kalmış. Koltuğu kaldırdığımda gerçekten orada olduğunu öyle takılması gerektiğini söylediler. Ve bana muayene tekrarı yazdılar.

Ben de koltuğu kaldırıp da alttan bakmak çok mu zordu ben her arabanın teknik özelliğini bilmek zorunda olmadığımı benim sadece bir kullanıcı olduğumu beyan etmeme rağmen muayene tekrarında ısrar ettiler. Koltuk kaldırmamalarındaki neden arabaya müdahale edememeleriymiş yasak olmasıymış arabaya dokunmalarını.

Şimdi size soruyorum? Araç muayene istasyonuna girerken beni uyarsalardı burada 4 tane toka olacak 4 noktadan takılacak diye benim zamanımı günümü çalmasalardı daha iyi olmaz mıydı?  Bu da orada görevli olan personelin  yetkin, bilgili, tecrübeli ,liyakat sahibi olmadığını gösterir. Madem arabalara dokunmaları yasak o zaman muayene istasyonunun içerisine araç sahibini alsınlar ya da araçlarımızı da kullanmasınlar. Ya da daha açıklayıcı daha empati sahibi personel çalıştırsınlar.. Yazar ; Göktuğ ONURLU